Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu ve İbrası

  1. Giriş

Anonim ortaklığın yönetim ve temsil organı olan yönetim kurulu, anonim şirketin zorunlu organıdır. Yönetim kurulu bir veya daha fazla kişiden oluşabilir. Tüzel kişiliğin yönetim kuruluna üye olarak seçilmesi mümkündür bu taktirde tüzel kişi tarafından seçilen bir gerçek kişi, tüzel kişiliği, yönetim kurulunda temsil eder.

Yönetim kurulu üyeleri, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirket menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek zorundadırlar.

Yönetim kurulu üyeleri; şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı, şirkete verdikleri zararlardan dolayı sorumludur. Bununla birlikte, anonim şirketler -kural olarak- çoğunluk tarafından yönetildiği ve yönetim kurulu üyeleri de çoğunluk tarafından seçildiği için yönetim kurulu üyelerine karşı şirketin dava açtığı pek görülmemektedir. Ancak pay sahipliği yapısının değişmesi halinde, eski yönetim kurulu üyelerine dava açıldığına rastlanmaktadır.

Yönetim kurulu üyelerine karşı, sorumluluk davası, genellikle azınlık pay sahipleri tarafından açılmaktadır. Azınlığın bu davayı açmaktaki amacı ise şirkete tazminat ödenmesini sağlamaktan ziyade çoğunluk üzerinde belli bir baskı oluşturmak ve açılan diğer davalarla birlikte, çoğunluğu, belli bir uzlaşma noktasına getirmektir.

Azınlık bundan başka bu davada, ulaşamadığı bilgilere ulaşmayı ve duruma göre şirkete yönetim-temsil kayyımı ya da bu mümkün olmazsa denetim kayyımı tayin edilmesini sağlamaya çalışmaktadır. Sorumluluk davasında tayin edilecek bilirkişilerce bulunacak bilgi ve bulgular ayrıca, azınlığa, güveni kötüye kullanma suçuna bağlı olarak Savcılık makamına başvurma imkânı da tanıyabilmektedir.

Şirkete, pay sahiplerine ya da alacaklılara karşı olan hukukî sorumluluk yanında yönetim kurulu üyelerinin cezaî sorumluluğu da gündeme gelebilmektedir. Şirket faaliyetinin yürütülmesi sırasında oluşabilecek iş kazalarına bağlı suçlar, gümrük suçları ya da çevre suçları gündeme geldiğinde Savcılık makamı, yönetim kurulu üyelerinin tamamını muhatap olarak görebilmektedir. Bu bakımdan, belli görev ve sorumlulukların, çıkarılacak bir iç yönerge ile sahada fiilen bu işlerden sorumlu yöneticilere (genel müdür, finans müdürü, fabrika müdürü, şantiye sorumlusu, otel müdürü gibi) bırakılması ve bu kişilere, işin gerektirdiği temsil yetkisinin de verilmesi önem arz etmektedir.

Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu kapsamında, önem taşıdığını düşündüğümüz diğer bir konu ise uyum (compliance)’dur. Yönetim kurulu üyeleri, şirket içinde işleyen bir uyum denetim sistemi kurarsa, özen yükümlülüğünü belli bir ölçüde zaten yerine getirmiş olacaktır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan compliance (uyum), giderek daha fazla gündemi meşgul etmektedir. Şirketler, uyum yöneticisi (compliance officer) tayin etmektedir.

Esas sözleşmede aksi öngörülmemişse veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılır.

Yönetim kurulu, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisine bırakılmış bulunanlar dışında şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.

Yönetim Kurulunun Devredilemez Görev ve Yetkileri

  • Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.
  • Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.
  • Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.
  • Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.
  • Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.
  • Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.
  • Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.
  1. Temsil Yetkisinin Kapsamı

Yönetim kurulu şirketin amacına ve işletme konusuna giren her türlü iş ve işlemi şirket ünvanı altında şirket adına yapabilir. Yönetim kurulunun ortaklık adına yaptığı tüm iş ve işlemler ortaklığı bağlar.

Temsile yetkili kişilerin üçüncü kişilerle yaptığı şirket konusu dışındaki iş ve işlemler, üçüncü kişinin işlemin şirket konusu dışında olduğunu bilmesi ya da bilebilecek konumda olması halinde şirketi bağlar.

Temsil yetkisinin sınırlandırılması iyiniyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez. Temsile yetkili kişilerin şirket sözleşmesine veya genel kurul kararına aykırı olarak iyiniyetli üçüncü kişilerle yaptığı işlemlerde, üçüncü kişiler o işlem sebebiyle şirkete başvurabilir.

Şirketi temsile yetkili kişilerin görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumlu olup şirketin rücu hakkı saklıdır.

  1. Sorumluluk

Yönetim kurulu üyeleri kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olurlar. Oluşan zararda kusurlu olmadığını iddia eden yönetim kurulu üyesi iddiasını ispatlamak zorundadır. Aynı şekilde dava aşamasında kusurun varlığını ispat yükü de zarara uğradığını iddia eden şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına yani davacıya aittir.

Yönetim kurulu üyeleri görev ve yetkilerini devrettikleri kişinin seçiminde makul derecede özen göstermek zorundadırlar, aksi taktirde bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olurlar. Ancak yönetim kurulu üyeleri kontrolleri dışında kalan kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık veya yolsuzluk sebebiyle sorumlu tutulamazlar.

Yönetim kurulu üyelerinin bahsi geçen sorumluluğunun yaptırımı tazminat ödenmesidir.

Sorumluluk Halleri

  • Yönetim kurulu üyeleri, şirketin kuruluşu, sermayenin arttırılması, azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin, izahnamelerin, taahhütlerin, beyanların, garantilerin gerçeğe aykırı olmasından ve kanuna aykırı düzenlenmesindeki eylemlerinden ötürü sorumludurlar.
  • Sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı ödenmemişken taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla şirket yetkilileri (yönetim kurulu üyeleri) payları üstlenmiş kabul edilerek payların karşılıkları ile doğmuşsa zararı faizi ile ödemek zorundadırlar.
  • Sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme gücünün bulunmadığını bilerek işleme onay veren yönetim kurulu üyeleri, sermaye borcunun ödenmemesi nedeniyle doğacak zarardan sorumludurlar.
  • Kuruluş veya sermaye arttırımlarında ortaklarca taahhüt edilen ayni sermayeye veya devralınması söz konusu olan işletme ve ayınlara değer biçmede yapılan yolsuzluklara karışan yönetim kurulu üyeleri doğan zarardan sorumludurlar.
  • Sermaye Piyasası Kurulu’nun bilgisi dışında şirket kurmak veya şirket sermayesini arttırmak amacıyla yahut vaadiyle para toplanmasından sorumlu olan ya da haberi olan yönetim kurulu üyeleri bu paraların SPK tarafından belirlenen bir mevduat ya da katılım bankasına yatırılmasından sorumludurlar.
  • Denetime tabi şirketlerin kuruluşlarının ticaret siciline tescilinden itibaren üç ay içerisinde bir internet sitesi açmak ve kamuyu aydınlatma ilkesi kapsamında belirlenen hususların yayımlanmasından, yönetim kurulu üyeleri sorumludur.
  • Sakat olmayan genel kurul kararlarının uygulanmasından, sakat olan kararların ise icrasından kaçınılmasından yönetim kurulu sorumludur. Buradaki sorumluluk hem genel hükümlere hem de özen ve bağlılık borcuna dayanmaktadır.
  • Sermaye Piyasaları Kanunu kapsamında zararları şahsen kendilerine yüklenebildiği ölçüde, yönetim kurulu üyeleri ara dönem finansal tablolarının gerçeği yansıtmamasından ve mevzuat ile muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak düzenlenmemesinden sorumludurlar.
  1. Sorumluluk Davası

Yönetim kurulu üyelerinin kanun ya da esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmeleri durumunda anonim şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklılarının zarara uğramaları durumunda yönetim kurulu üyelerine karşı açacakları dava sorumluluk davası olarak isimlendirilir.

Sorumluluk davasının şirket adına açılıp açılmayacağına karar yetkisi ve davayı takip edecek temsilcinin seçilme yetkisi, sorumlu tutulan üye dışındaki yönetim kurulu üyelerine aittir. Tüm yönetim kuruluna karşı dava açılacak olması durumunda her ilgili, dava açılması ve temsil edilmesi ile ilgili bir kayyım tayin edilmesini isteyebilir.

Yönetim kurulunun tek kişiden oluşması durumunda ise şirket adına sorumluluk davası seçilecek yeni yönetim kurulu üyesi tarafından ya da mahkemece atanacak kayyum tarafından açılır. Bu durumda ortakların ve alacaklıların dava hakları saklıdır.

Davanın konusu ortaklığa verilen zararın tazmini olacaktır.

  1. Zamanaşımı ve Yetkili Mahkeme

Tazminat isteme hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve herhalde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bahsi geçen fiilin Türk Ceza Kanunu’na göre daha uzun bir zamanaşımı süresin tabi olması durumunda tazminat davası için de bu süre uygulanır.

Sorumlu olanlara karşı açılacak dava şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinde açılır.

  1. İbra ve İbranın Kapsamı

İbra kararı sadece genel kurul tarafından verilebilecek olup bu kararla genel kurul, yönetim kurulu üyelerinin yaptığı işlemlerin hukuki ve mali olarak uygun olduğuna karar vermektedir.  Genel kurul ibra kararı ile yönetim kuruluna hem güven beyanında bulunmakta hem de ilgili dönemdeki faaliyetleri sebebiyle yönetim kurulunu sorumlu tutmayacağını da beyan etmektedir. İbra kararı için özel yetersayılar öngörülmemiş olup adi çoğunluk yeterli olacaktır.

İbra kararının kapsamı genel kurul tarafından belirlenmektedir. Bu kapsamda yönetim kurulunun işlem bazında ibrası da mümkündür. Genel kurul verdiği ibra kararını başka bir genel kurul kararıyla kaldıramaz.

Dürüstlük kuralına aykırı olarak ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ibrayı dava yoluyla da talep edebilirler.

İbra kararıyla yönetim kurulu organı değil bu organda görev alan kişiler ibra edilmektedir. Bu sebeple yönetim kurulu üyelerinin bir kısmı ibra kararının dışında bırakılabilir. İbra kararı örtülü ya da açık olarak verilebilir.

Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksi belirtilmedikçe yönetim kurulu üyelerinin ibrası anlamına gelmektedir. Ancak bilançoda bazı hususlar belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususlar içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisi doğurmamaktadır.

Genel kurul tarafından verilen sorumluluktan ibra kararı, ibranın kapsadığı olaylara ilişkin olarak şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır.

Diğer pay sahipleri açısından dava hakkı, ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.

Son olarak belirtelim ki, yönetim kurulunda yer alan pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri hakkındaki ibra oylamasında oy hakkından yoksun oldukları için bu üyeler azınlık tarafından ibra edilmemektedir. Çoğunluk tarafından atanan üyelerin bu durumdan rahatsız olduklarını, “ibra edilmeme” durumunun bir sorun olarak gördüklerini görmekteyiz. Esasen böyle bir durumda “ibra edilmeme”nin çoğunluk aleyhine hukukî bir sonucu bulunmamaktadır. Çoğunluk ibra edilmiş olsaydı dahi olumsuz oy veren azınlığın sorumluluk davası açması mümkün olacaktı. Azınlık tarafından “ibra edilmeme” durumu da bundan farklı değildir. Meselenin hukukî yönü bir tarafa, ibra edilmeyen üyeler kendilerinin itibarı bakımından bu durumu önemsemektedir. Her durumda “ibra edilmeme”nin teknik bir konu olduğu ve ibra edilmeyenler bakımından özel bir sonuç doğurmadığı izah edilmelidir.

  1. Yönetim Kurulu Üyelerinin Kamu Borçlarından Sorumluluğu

Yönetim kurulu üyelerinin kamu borçlarından sorumluluk konusu iki ayrı kanunda düzenlenmiştir. Birinci düzenleme, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu  m. 10 hükmüdür. Maddenin birinci fıkrasında, vergi ödevinin kanunî temsilciler tarafından yerine getirileceği düzenlendikten sonra ikinci fıkrada mükellefin varlığından alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır. Anonim şirketler bakımından bu kişiler yönetim kurulu üyeleridir.

İkinci düzenleme, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun “Mükerrer Madde 35”te yer almıştır. Buna göre, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olarak görev alacak kişilerin bu hükümleri dikkate almasında fayda bulunmaktadır.

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Yönetim Kurulu, anonim şirketlerin zorunlu yönetim organıdır ve bir veya daha fazla kişiden oluşabilir. Tüzel kişilikler de yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilir ve bu durumda tüzel kişiyi bir gerçek kişi temsil eder.

Yönetim Kurulu üyeleri, şirketin üst düzey yönetimini sağlamak, muhasebe ve finansal denetim düzenini kurmak, müdürleri atamak ve genel kurul kararlarını uygulamak gibi görevlerle sorumludur. Ayrıca, şirketin borca batıklık durumunda mahkemeye bildirimde bulunmak da bu görevler arasındadır.

Yönetim Kurulu üyeleri, kanuna veya esas sözleşmeye aykırı hareket ettikleri takdirde hem şirkete hem de pay sahiplerine ve alacaklılara karşı sorumlu olabilirler. Özellikle sermaye artırımı, şirket birleşmesi, bölünme gibi işlemlerde yanlış bilgi verirlerse sorumlulukları doğar.

Yönetim Kurulu üyeleri, görevlerini yerine getirirken kusurlu davranırlarsa, bu kusurları nedeniyle şirkete, pay sahiplerine veya alacaklılara verdikleri zarardan sorumludurlar. Tazminat istemi, yönetim kurulunun bu sorumluluklarının ihlali durumunda gündeme gelir.

Şirketin üst düzey yönetimi, şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi, finansal planlama düzeninin kurulması, müdürlerin atanması ve görevden alınması, yıllık faaliyet raporunun hazırlanması gibi görevler Yönetim Kurulu’nun devredilemez görevleri arasında yer alır.

Yönetim Kurulu üyeleri, iş kazaları, gümrük veya çevre suçları gibi konularda sorumlulukla karşı karşıya kalabilir. Bu tür durumlarda Savcılık, yönetim kurulu üyelerinin tamamını muhatap alabilir.

Yönetim Kurulu, şirketin amacına uygun her türlü iş ve işlemi şirket adına yapabilir. Ancak temsil yetkisinin sınırlandırılması iyiniyetli üçüncü kişilere karşı geçersizdir.

İbra, genel kurulun Yönetim Kurulu üyelerinin yaptığı işlerin hukuki ve mali açıdan uygun olduğuna karar vermesidir. İbra kararı ile Yönetim Kurulu üyeleri, o dönemdeki faaliyetlerinden dolayı sorumluluktan kurtulurlar.

Evet, Vergi Usul Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre, yönetim kurulu üyeleri tüzel kişiliğin ödeyemediği vergi borçları veya kamu alacaklarından şahsi mal varlıklarıyla sorumlu tutulabilirler.

Sorumluluk davası, Yönetim Kurulu üyelerinin kanun veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri durumunda şirkete, pay sahiplerine veya alacaklılara karşı açılan davadır. Davayı şirket adına, pay sahipleri veya alacaklılar açabilir.

About the Author:

Latest Articles In The Law Bulletin
Mustafa Safa TÜRE
Yağız Karadenizli
Emre Salihoğlu
Zehra Betül KARGI YALÇIN
Serpil ÖZCAN

News from AESY Legal

We are pleased to share with you the latest updates from AESY, including the events we participate in or organize, our office activities, and much more.