Şirketlerin faaliyetlerini verimli bir şekilde devam ettirmesinde, işletmenin nesilden nesile geçmesinde; pay sahiplerinin, çalışanların, alacaklıların, müşterilerin, devletin kısaca tüm toplumun menfaati vardır.
Aile şirketlerinin, -aile içi uyuşmazlıklar nedeniyle- tasfiye edildiğine, millî servet niteliğindeki yatırımların kaybedildiğine sıklıkla şahit olmaktayız.
Aile şirketleri ya da az pay sahipli şirketlerde ortaya çıkan meselelere bakıldığında; bunların çoğunun kötü niyetli olmaktan değil şirket işlerinin gidişatı ve geleceği konusundaki fikir farklılıklarından kaynaklandığı görülmektedir. Diğer bir mesele de aile işletmesinin yeni nesile sağlıklı bir şekilde aktarılamamasıdır.
İleride doğabilecek ihtilaf alanlarının tespit edilerek baştan düzenlenmesi için “aile anayasası” isimli bir belgenin hazırlanmasında ve aile üyeleri tarafından imzalanmasında büyük fayda bulunmaktadır.
Aile anayasasının hazırlanabilmesi için; aile şirketlerinin kısa ve uzun vadeli hedefleri, iş planı ve genel olarak faaliyet alanı tespit edilmeli, aile üyelerinin her birinin beklenti ve talepleri öğrenilmeli, aile üyelerinin şirketin mevcut durumuna ve geleceğe ilişkin algıları belirlenmeli; bu kapsamda aile üyeleri ile görüşmeler gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte, aile üyelerine, “aile anayasası”nın niçin gerekli olduğu, faydaları anlatılmalı, aile anayasasının tüm aile üyelerinin menfaatine olduğu hususu tatmin edici bir şekilde izah edilmelidir.
Aile gelirlerinin önemli bir bölümünün aile şirketlerinden geldiği varsayımına dayalı olarak denilebilir ki, aile anayasasının merkezinde aile şirketi ya da şirketleri bulunmaktadır. Merkezde ailenin şirketi/şirketleri bulunduğu için bu belge bir yönüyle bir “pay sahipleri sözleşmesi”dir.
Aile geleneklerinin, sözlü kurallarının yazılı hale getirilmesi, şirkette görev alacak genç neslin yetiştirilmesi, stratejik planlama (kısa ve uzun vadeli), kriz yönetimi, finansal öngörüler, aile konseyi oluşturulması gibi hususlar yanında ve en az bu hususlar kadar önemli olmak üzere, şirket genel kurulunda karar alma süreci, yetersayılar, şirket yönetim kurulundaki karar alma süreçlerine -üye sıfatıyla- dâhil olma, ailenin bazı üyelerinin şirketlerden dışlanmasının engellenmesi, herkesin şeffaf bir sistem içinde bilgi almasının sağlanması, tatmin edici kâr payı dağıtımı politikasının belirlenmesi, kilitlenme hallerinde alım ve/veya satım hakları, ihtilafların çözümü için mekanizma oluşturulması hususları da aile anayasası içinde yer almalıdır.
Hukuken bağlayıcı bir yapı oluşturulmadığında sadece sosyal ve iktisadî yönden oluşturulacak bir aile anayasası, aile içinde ihtilaf çıkmasını engellemekte yeterli olmayacağı gibi ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümü de mümkün olmayacaktır.
Aile anayasası içinde düzenlenen hususların, -6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinde izin verildiği ölçüde- anonim şirket (veya limited şirket) esas sözleşmesine işlenmesi de şarttır.
Bu kapsamda aile anayasası içinde yer alabilecek hususları şu şekilde sayabiliriz:
- ailenin sözlü olarak ifade edilmiş kural ve yaklaşımlarının, geleneklerinin yazılı ve bağlayıcı hale getirilmesi, aile itibarını artırıcı tedbirler öngörülmesi,
- genç neslin yetiştirilmesi için sistem oluşturulması,
- aile içi iletişimin güçlendirilmesi,
- stratejik planlama (kısa ve uzun vadeli planlar),
- kriz yönetimi mekanizması,
- finansal öngörüler,
- aile meclisinin/konseyinin oluşturulması,
- birden fazla şirket olduğunda şirketler topluluğunun oluşturulması kararı,
- şirketin misyon ve vizyonunun yazılı hale getirilmesi,
- aile şirketinin sosyal sorumluluklarının belirlenmesi,
- şirket için sakıncalı olguların tespit edilmesi,
- halefiyet şartlarının belirlenmesi,
- pay sahipliği durumu, kimin hangi oranda hangi şirkette pay sahibi olacağı,
- aile üyelerinin şirket yönetim kurulunda bizzat yer alıp almayacağı, şirket çalışanı olup olmayacağı meselesi, yer alacaklarsa bunun şartları,
- şirket yöneticisi aile üyelerine maaş, ücret vs. ödenip ödenmeyeceği meselesi,
- aile dışından kişilerin hangi şartlarda yönetim kuruluna seçilebileceği,
- bağımsız yönetim kurulu düzenlemesi,
- aile sorunlarının aile dışında, değişik meclislerde, medyada tartışılmasının yasaklanması,
- payların aile üyeleri içinde devri, oransal devir düzenlemesi,
- yabancılaşmanın önlenmesi, aile dışı pay devirlerinin yasaklanması,
- evlilik, miras gibi hallerde payın geçişinin engellenmesi,
- mirasa ilişkin hususların düzenlenmesi, miras sözleşmesi vs. hazırlanması,
- şirket genel kurulunda kararların nasıl alınacağının karara bağlanması, belirli konularda ağırlaştırılmış yeter sayılar öngörülmesi, bu sayede arzu edilen şekilde pay sahiplerinin genel kurul karar sürecine dâhil edilmesi, dışlanma durumlarının engellenmesi,
- şirket yönetim kurulunda aile üyelerinin temsil edilmesi, özel pay grupları oluşturulması, yönetimde söz hakkı olacak aile üyelerinin belirlenmesi, aile üyelerinin arzu edilen şekilde yönetim kurulunda bulunmasının sağlanması,
- şirketin üçüncü kişilere karşı temsilinin kapsayıcı bir düzenlemeye bağlanması,
- imtiyazların oluşturulması, belirli bir orandaki kârın dağıtılması mecburiyeti getirilmesi,
- kilitlenme halleri için önceden çözüm yöntemi öngörülmesi, alım ve satım hakları, birlikte satma hakkı-mecburiyeti hükmü konulması,
- çıkması muhtemel sorunların engellenmesi için tavsiyeler, gerekli görülmesi halinde aile üyelerine koçluk hizmeti verileceğinin kararlaştırılması,
- anlaşmazlıkların, çatışma hallerinin çözümü için alternatif ihtilaf çözüm sitemi kurulması (hakem heyeti oluşturulması vs.),
- rekabet yasaklarının düzenlenmesi, rakiplerle her türlü ticarî ilişkinin yasaklanması,
- her türlü yasağa aykırı hareket için cezaî şart öngörülmesi,
- aile şirketinin üçüncü kişilere devredilip devredilmeyeceği hususunun belirlenmesi.
Yukarıda açıklanan hususların gerçekleştirilebilmesi için -gerekli görülürse- aile üyeleri ile görüşülmesi ve yeterli bilgiye sahip olunmasından (genel hatlarıyla aile yapısının tanınmasından) sonra, şirket faaliyetlerine uygun bir aile anayasasının (hissedarlar sözleşmesini içerecek şekilde) düzenlenmesi, aile anayasasındaki düzenlemelerin Ticaret Kanunu’nun izin verdiği ölçüde şirket esas sözleşmesine aktarılması gerekmektedir.