Search
Close this search box.

Mobbing

Table of Contents

Mobbing kavramı, 1960’larda davranış bilimi çalışmalarıyla ortaya çıksa da bugün kullandığımız anlamda kullanımı 1980’lerde Heinz Leymann tarafından olmuştur. Son yıllarda daha çok duymaya başladığımız mobbing kavramı psikolojik şiddet, yıldırma, taciz gibi anlamlar taşımaktadır.

Mobbing kavramının Türk yargı sisteminde yer bulması ile mobbing; bireylere işyerinde, üstleri, eşitleri ya da astları tarafından sistematik biçimde kötü davranılması şeklinde tanımlanmıştır. Mobbing konusunda Türkiye’de verilen ilk mahkeme kararı Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2006/625 K. sayılı kararı olup neticede işçi lehine tazminata ve aleyhinde verilen disiplin cezalarının iptaline karar verilmiştir. Bahsi geçen karar, Yargıtay 9. HD’nin 2008/17137 K. Sayılı kararı ile onanmıştır.

Mobbing Nedir? Hangi Davranışlar Mobbing Kapsamında Değerlendirilebilir?

Mobbing işyerinde sistemli ve sürekli şekilde kişinin özgüvenine yönelik olarak uygulanan davranışlardır. Buradaki amaç, kişiyi mutlak itaate zorlamak, yıldırmak ve bezdirmektir. Mobbing çoğunlukla güçlü hiyerarşik yapılara sahip işyerlerinde üstün alta karşı uyguladığı davranışlar olarak karşımıza çıksa da çalışanlar arasında ya da astın üste uygulaması şeklinde de karşılaşılmaktadır.

Bir davranışın mobbing sayılması için;

  • İşyerinde kasten veya ihmal suretiyle gerçekleşmesi,
  • Sistemli ve sürekli olarak yapılması,
  • Mutlak itaate zorlamak, işten ve işyerinden uzaklaştırmak, bezdirmek gibi amaçlar taşıması,
  • Mağdurun iş performansının ve sağlığının bozulması, kişilik haklarının ihlal edilmesi

Bir kereye mahsus olan kötü davranışlar mobbing kapsamında değerlendirilemez. Mobbingde, amaç mağduru bezdirerek, çeşitli problemler yaşamasını ve çoğu kere de işinden istifa etmesini sağlamaktır.

Mobbing Hangi Şekillerde Karşımıza Çıkabilir?

Mobbing olarak değerlendirilebilecek davranışlar çok çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Sınırlandırıcı olmaması koşuluyla en yaygın örnekler ise şu şekildedir;

  • Çalışana kendisinin değersiz hissettirilmesi,
  • Çalışanın mesleki bilgi ve yeterliliğinin sorgulanması,
  • Çalışana belli bir zaman aralığı içinde yetiştiremeyeceği kadar iş verilmesi,
  • Çalışanın, kıdemi ve tecrübesine uymayan bir işte ve olumsuz koşullarda çalıştırılması,
  • Çalışanı istifaya zorlayan tutum ve davranışlarda bulunulması,
  • Cinsel veya sözlü tacizde bulunulması,
  • Fiziksel şiddet tehdidinde bulunulması,
  • Ayrımcılık oluşturacak davranışlarda bulunulması,
  • Görevinin yerine getirilmesinin zorlaştırılması

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, “kendini göstermeyi engellemek, sözünü kesmek, yüksek sesle azarlamak, sürekli eleştiri, çalışan iş ortamında yokmuş gibi davranmak, iletişimin kesilmesi, fikirlerine itibar edilmemesi, asılsız söylenti, hoş olmayan imalar, nitelikli iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi, ağır işler verilmesi ve fiziksel şiddeti mobbing örnekleri olarak kabul etmiştir (Yargıtay HGK., 2012/9-1925 E., 2013/1407 K.).

Mobbinge Uğrayan Çalışanların Hakları

Mobbinge maruz kalan çalışanlar haklı nedenle iş akitlerini sonlandırabileceği gibi işlerine devam edip maddi-manevi tazminat talebine ek yasal haklarını kullanma konusunda da seçimlik hakka sahiptirler(Yargıtay HGK., 2012/9-1925 E., 2013/1407 K.).

Mobbingin Hukuki Dayanakları Nelerdir?

Mobbingin yasal dayanağı olan, Borçlar Kanunu m.417’de,” İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Kişilik haklarının korunması kapsamında Medeni Kanun’da ve eşit davranma ilkesi kapsamında İş Kanunu’nda düzenlemeler mevcuttur.

Mobbing ayrıca adli bir suç da olabilir. Bu sebeple mağdur suç duyurusunda bulunarak intihara yönlendirme, eziyet, cinsel taciz, alıkoyma, özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi suçlara dayanarak mobbingin değerlendirilmesini de isteyebilir.

Mobbing Davasında Deliller ve İspat yükü

Yargıtay 22.HD’nin 2015/11958 E ve 2016/15623 K sayılı kararında mobbing konusunda kesin ve mutlak bir ispat şartının aranmadığı, işçinin kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesinin yeterli olacağı belirtilmiştir. Mobbingin varlığını gösteren olguların mahkemeye sunulması durumunda, mobbingin gerçekleşmediğini ispat külfeti işverenin olacaktır.

Sağlık raporu, tanık beyanları, mağdurun amirine mobbing ile ilgili yazılı beyanda bulunması, çalıştığı kuruma ihtarname göndermesi mobbinge ilişkin delillere örnek olarak gösterilebilir. Önemle altını çizmek isteriz ki mobbingin ispatı için emareler yeterli görülmektedir.

Mobbing ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Mobbing, işyerinde sistemli ve sürekli şekilde bir çalışanın psikolojik şiddet, yıldırma ve taciz gibi davranışlarla karşı karşıya kalmasıdır. Amaç, çalışanın özgüvenini zayıflatmak ve onu işten ayrılmaya zorlamaktır.

Mobbing, çalışanın mesleki yeterliliğinin sorgulanması, ona aşırı iş yükü verilmesi, değersiz hissettirilmesi, cinsel veya sözlü tacize uğraması, fiziksel şiddet tehdidi ve ayrımcılığa maruz kalması gibi davranışları kapsar.

Davranışın işyerinde kasten veya ihmalle yapılması, sistemli ve sürekli olması, mağdurun iş performansını ve sağlığını olumsuz etkilemesi ve kişilik haklarını ihlal etmesi gerekmektedir. Tek bir kötü davranış mobbing sayılmaz.

Mobbinge uğrayan çalışan, haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir veya işine devam ederek maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ayrıca, diğer yasal haklarını da kullanabilir.

Mobbingin hukuki dayanakları Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi, Medeni Kanun ve İş Kanunu’nun eşit davranma ilkesi ile sağlanmaktadır. Ayrıca, mobbing adli bir suç olarak da değerlendirilebilir.

Mobbingi ispatlamada sağlık raporları, tanık beyanları, yazılı şikayetler ve kuruma yapılan ihtarnameler önemli delillerdir. İşçinin sadece kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesi yeterli olabilir; ispat yükümlülüğü işverene aittir.

Mobbing davasında ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi mobbingin varlığını gösteren emareleri ortaya koyduğunda, işveren mobbingin gerçekleşmediğini ispatlamak zorundadır.

Mobbinge maruz kalan çalışan, tazminat davası açabilir ve suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca, mobbingin intihara yönlendirme, eziyet, cinsel taciz, alıkoyma gibi suç unsurları içerdiği durumlarda adli süreç başlatabilir.

Mobbing, çalışanın değersiz hissettirilmesi, mesleki yeterliliğinin sorgulanması, aşırı iş yükü verilmesi, cinsel ve sözlü tacize uğraması, fiziksel şiddet tehdidi gibi birçok farklı biçimde karşımıza çıkabilir.

Türkiye’de mobbing hakkında verilen ilk mahkeme kararı, Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2006/625 sayılı kararına dayanır ve bu kararda işçi lehine tazminata hükmedilmiş, disiplin cezaları iptal edilmiştir.

About the Author:

Latest Articles In The Law Bulletin
Dr. Süleyman KIRAN
Alihan KIZILTEPE
Mustafa Safa TÜRE
Dr. Fatih AYDOĞAN
Serpil ÖZCAN
News from AESY Legal!
Copyright © 2024 AESY Legal